Sitelerimizde yönetim devri bitmiştir, şimdi YÖNETİŞİM zamanıdır.        Kira gibi aidat ödemek istemiyorsanız çözüm AKAY YÖNETİŞİM’ dir.        Sitelerin en önemli gelir kaynağı aidatlardır. Bize emanet edilmiş aidatlarınız NAMUSUMUZDUR

TÜRKİYE DE KAT MÜLKİYETİ KANUNUNUN KISA TARİHÇESİ-

Özellikle ikinci dünya savaşından sonraki dönemde dünyada hızlı nüfus artışı, köyden kente göçün hızlanması, arsa fiyatlarındaki artış ve bunlara paralel olarak müstakil ev yapımını imkansız hale getirmiştir.

  Medeni kanunumuzun kabulünden önce Mecelleye göre bir binanın kat kat taksimi ve her bir katın ayrı bir mülkiyete mevzu teşkil etmesi mümkündü. 4 Ekim 1926 da kabul edilen Kanuni medeni’ ye göre ise ülkemizde kat mülkiyeti mümkün değildi.

           Ülkemizde de özellikle başta büyük şehirler olmak üzere 1950 li yıllarda baş gösteren konut sıkıntısı sonucu uygulamada kat satışı ve hanlarda oda satışı şeklinde fiili bir durum oluşmuştur. Bu sıkıntının çözümünde kat mülkiyeti kurumu tekrar öne çıkmıştır.

KMK kabul edilmeden önce başlıca iki gurup arasında büyük tartışmalar yaşanmıştır. Guruplardan birinin başını Prof. H. Veldet VELİDEDEOĞLU. diğerinin başını Prof. Sefa REİSOĞLU çekmiştir.

Prof. H.Veldet VELİDEDEOĞLU “Kat, daire gibi bağımsız bölümlerin müstakil mülkiyete konu olması ve kat mülkiyeti kütüğünde her bağımsız bölüme ayrı bir sahife açılması, arsa payının bağımsız bölüme bağlanması” görüşünü savunmuş, sonuçta bu görüş kabul edilerek, bu doğrultuda KMK hazırlanmıştır. Kat Mülkiyeti Kanunu 23.6.1965 tarihinde kanunlaşmış ve 02.01.1966 tarihinde de yürürlüğe girmiştir. İlk kat mülkiyeti sistemimiz dikey kat mülkiyetidir. Bu sistem bir parsel üzerinde yer alan tek bir yapıda birden fazla bağımsız bölümün yer alması olgusuna dayanmaktadır.

Kat mülkiyeti sistemine geçişle birlikte çok katlı yapılar dönemi başlamıştır. Kat mülkiyeti kanunumuz ” Herkes, kendi evinin beyidir” ilkesini benimseyerek kat maliklerini bağımsız bölümlerinde egemen kılmak kaygısıyla kat mülkiyetini tarif ederken ” Özel mülkiyet” deyimini kullanmıştır.

Az sayıda bağımsız bölüm bulunan,  apartmanlara göre yapılmış Kat Mülkiyeti Kanunu günün ihtiyaçlarına cevap veremeyince 13.04.1983 tarih ve 2814 sayılı kanun ile KMK’ya “Birden çok yapılarda uygulanacak özel hükümler” başlığını taşıyan EK-3. madde eklenmiştir. Bu madde ile bir parsel üzerinde birden fazla yapı uygulaması hukuki temel’e kavuşmuştur.  EK-3. Madde ile getirilen değişiklikler de farklı parseller üzerinde inşa edilmiş, ortak yer ve tesislerle ve birbiriyle bağlantılı, sayıları yüzlerle, bazen binlerle ölçülen, konut, ofis, otel, avm’nin bir veya birkaçının bir arada bulunduğu MİXED-USE/karma projelerde ortaya çıkan sorunlar karşısında yine çözümsüz kalmıştır,

          Bunun için 14.11.2007 tarihli ve 5711 sayılı kanun ve 07.07.2009 tarihli ve 5912 sayılı kanunla kapsamlı değişiklik ve ilaveler yapılarak kanun bugünkü halini almıştır. 5711 sayılı kanun ile ilk defa toplu yapı kavramı düzenlenmiş ve birden fazla imar parselini kapsayacak ada bazında da kat mülkiyeti kurulmasına imkan verilmiştir.